Plasebo Yayında!

Okumak için tıklayın

24 Şubat 2015 Salı

North Country | Kadına Yönelik Şiddet | 24.02.2015


PsikoFilm Günleri bahar döneminde de devam ediyor.

Özgecan Aslan Anısına gerçekleştireceğimiz bu etkinlikte Gülşen Kılıçarslan'ın söyleşisini gerçekleştireceği 'Kadına Yönelik Şiddet' konulu 'North Country' filmini izleyeceğiz.

24 Şubat Salı Günü Saat: 16.00'da
Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi B Salonu'nda!

15 Şubat 2015 Pazar

#SiyahGiyin



Özgecan için, 
Adalet istemek için, 
Sapkınlıkla mücadele için,
Zulümlere dur demek için, 

Kadına şiddeti lanetlemek için, 
Yaşama hakkı elinden alınanları hatırlamak için, 
Sesini duyamadığımız mağdurları yalnız bırakmamak için, 
Unutmamak ve unutturmamak için, 
Zalimlerin cesaretlerini karartmak için,



18 Şubat Çarşamba Günü 

Siyah Giyinin! 

Siyah Kurdele Takın!


Açıklama: Eylemin Çarşamba günü gerçekleştirilecek olmasının sebebi Çağ Üniversitesi'yle eş zamanlı olarak düzenlenmek istenmesidir. Çağ Üniversitesi bu noktada içimizi acıtan bu olayların artık gerçekten bir daha yaşanmaması için, yapılacak eylemin anlık bir tepkiden öteye artık gerçekten bir şeylerin değişmesi için Pazartesi ve Salı günü Mersin başta gelmek üzere Türkiye'deki yetkili makamlarla iletişim kuracaktır. Gerekenler yapıldıktan sonra halk olarak Özgecan için tek yürek olacağız. 18 Şubat Çarşamba günü Özgecan için SİMSİYAH giyinin!
TÜRK PSİKOLOJİ ÖĞRENCİLERİ ÇALIŞMA GRUBU (TPÖÇG)


17 Ocak 2015 Cumartesi

IQ’UN SENİN OLSUN BANA EQ’DAN HABER VER!


Son zamanlarda , annelerin, babaların, evlilik terapistlerinin, şirket yöneticilerinin, lider danışmanlarının,politikacıların, TV’cilerin ve kısaca günlük hayatında ufak tefek sayılabilecek problemlerin tazyikini üzerinde hissederek sık sık kendini ‘köşeye sıkışmış’ gibi gören hemen herkesin sözlüğüne girmeye başlayan popüler kavram: Duygusal Zeka.

Ne demektir?
Kısaca, sizin kendinizin ve karşınızdakilerin duygularını ‘Fark etme+Tanımlama+Davranma’ zincirindeki performansınızı ifade eden bir iletişim yeterlilik ölçüsü. Zincirlerin bütün bu halkalarını birbirinden koparmadan, aralarından hava bile geçmeyecek şekilde ustaca yönetmeye yarayan bir çeşit iletişim sanatkarlığının adı.

IQ’dan farkı nedir?
Kabaca zihinsel performansın birimi olarak ifade edebileceğimiz IQ’yu (Intelligence Quotient), EQ’dan (Emotion Quotient) ayıran temel özellik ; IQ laboratuar ortamında testlerle belirlenmiş ve sosyal ortamdan yalıtılmış bir yığın beyin odaklı işleminizi tanımlamak için kullanılırken , EQ sosyal ilişkileriniz içindeki sizi ifade etmektedir.
Zihninize ait her bir odanın çalışma kapasitesi farklı olabilir.Ancak, bu odalarla dolu binanın içine, duygu dediğimiz tanımlaması bugünkü psikoloji için bile zor olan bir yaramaz çocuk girdiği zaman sistemlerin performans kalitesinin hiçbir önemi kalmamaktadır. Bu yaramaz çocukla nasıl başa çıkılacağını ancak ‘duygusal zeka’ adındaki yetenek bilir. Yani o haylaz çocuğu gerektiğinde durduracak, gerektiğinde doğru yöne doğru itekleyecek  olan gelişmiş zihin sistemleriniz değil, duygu yönetme gücünüzdür. IQ ile EQ işte bu yüzden birbirinden bağımsızdır ve birbirlerine dönüştürülemezler. Birinin gediğini diğeri kapayamaz.
Bunun yanında IQ bizim doğuştan üst sınırı belli, kader kaleminin beyin performansımız üzerindeki gölgesi iken; EQ o gölgeden o kadarda etkilenmez.
Kişinin çabası, kendi ve diğerleri üzerindeki duygu yönetme taktiklerini öğrenmesi, uygulaması nispetinde artabilen bir yetenektir.

Duygu nasıl yönetilir?
Duygunun yönetilebilmesi için yukarıda birtakım zincir halkalarından bahsetmiştik:’ Fark etme+ Tanımlama+ Davranma’. Bunlara daha yakından bakmak gerekirse ; duygunun önce fark edilmesi gerekir.
Sizin veya karşınızdakinin duygusal bir tetiklenme içinde olduğunuzu fark etmek, bakmakla görmek arasında ki fark gibidir. Ön yargılarınızı, anlatmak istediklerinizi, kendi duygularınızı bir an için kenara koyup sadece karşı tarafın söylemlerinin , ses tonunun mimiklerinin, beden dilinin altını yoklamanız bile duyguyu iş üstünde yakalamak için yeterlidir.
Duyguyu fark ettiğiniz zaman konunun %50’sini halletmişsiniz demektir. Çünkü genel olarak bakıldığında iletişim kazalarının en önemli sebebi gözden kaçırılan duygular olmaktadır.
Beni kategorize et!
Bir sonraki adımda karşı tarafın bu duygusunu kategorize etmeniz gerekir. Endişe mi, şüphe mi, mutluluk mu, rahatlık mı, vb.başlıklar altında o duyguyu sınıflandırmanız hangi duyguyla dans ettiğiniz öğrenmeniz ve buna göre bir sonraki adıma hazırlanmanız açısından önemlidir.Bu sayede, başkaları onun duygularını yok sayarken ve ısrarla kendi istediğini benimsetmeye çalışırken siz şu minik birkaç adımla bile oldukça mesafe katettiniz. Durdunuz; konuşmak yerine dinlendiniz ve onu ‘anladınız’. Üstelik bu ‘anlama’ söylemek istediklerini anlamaktan daha farklı ve daha önemli bir anlama. Siz onun duygularını anladınız. Bu o kadar büyük bir adımdır ki sonraki adımlar çorap söküğü gibi gelecektir.
Sihirli sözcük:’Anlıyorum…’
Sıra o hisleri anladığınızı belli etmeye gelmiştir.
Anladığınızı yüksek sesle paylaşmanız, bunu ona hissettirmeniz, onunla duygusal ritim adına aynı safta olduğunuzu kelimelerden çok beden dilinizle , mimiklerinizle, bazen de birkaç saniyelik sessiz kalmanızla belli etmeniz duygusal zeka yıldızı olmak konusunda en isabetli adımlarınız olacaktır.
Ve geriye tek bir adım kalmıştır. Bu aşamaya kadar anladığınız ve değer verdiğiniz duyguların tatmin olacağı şekilde davranmak.
Bu da ancak onları doğru bir hedefe kanalize edebilmekle olur. Evet, duyguları yok saymak veya yok etmek değil; daha uygun bir yöne kanalize etmek. Örneğin; öfkenin elinden değerli olanı kurtarıp, daha uygun ve harcanabilir bir öfke nesnesi bularak öfke patlaması adındaki aslanlar arenasına onu atmak. Veya hayalin kırılmasını o bünyeye uygun yeni hayaller enjekte ederek aşmak. Veya sizi iş yapamaz hale getirmiş kaygı duygusunun büyük çoğunluğunu kader tenceresinde eritip, kalanını da irade tabağında servis yapmak gibi.


Yazan-Derleyen
Fatma Adalet Şahin

1 Ocak 2015 Perşembe

TPÖÇG Güz Dönemi Genel Kurul Toplantısı | 1 - 3 Şubat 2015


2014-2015 TPÖÇG Güz Dönemi Genel Kurul Toplantısı 1-3 Şubat 2015 tarihlerinde bizim ev sahipliğimizde gerçekleşecektir.

''Genel Kurul Toplantıları, mevcut çalışmalarımızın değerlendirilip gelecek planlarımızın masaya yatırıldığı, yeni projelerin tartışılıp, ekip çalışmalarının yapıldığı, Yönetim ve Denetim Kurullarının seçildiği, kısacası TPÖÇG adına en temel kararların alındığı toplantılardır.

2014-2015 TPÖÇG Güz Dönemi Genel Kurul Toplantımız için 26 Aralık 2014 Cuma günü kapatılan kayıtlara göre, Yönetim Kurulu ve alt birimleri, Düzenleme Kurulları, Yerel Yapılanma ekipleri ve Denetim Kurulu ile birlikte her üniversiteden maksimum iki kişi olmak üzere 58 farklı üniversiteden TPÖÇG gönüllüsü bizimle olacak.

270 psikoloji öğrencisinin kafa kafaya verip TPÖÇG’ümüzün ve doğal olarak psikoloji biliminin geleceği hakkında biz öğrencilerin üzerine düşen çalışmaların planlanacağı toplantımızın tüm psikoloji camiası için verimli olması adına çalışıyoruz. Siz de bir psikoloji öğrencisi olarak gündeme gelmesini istediğiniz konuları yonetim@tpocg.net adresine mail atarak bizlere ulaştırabilirsiniz.

Ayrıca gelişmeleri TPÖÇG sosyal medya hesaplarımızdan ve internet sitemizden takip edebilirsiniz.''

http://www.tpocg.org/guz-donemi-genel-kurul-toplantisi-1-3-subatta/



 
Favorites Alerts Messages Comments Analytics Reading List