Plasebo Yayında!

Okumak için tıklayın

22 Aralık 2014 Pazartesi

PsiTart Günleri | Irkçılık | 24.12.2014


Dönemin son PsiTart'ında "Irkçılık" kavramını tartışıyoruz.
Hep birlikte güncel olaylar üzerinden "Irkçılık ve İçselleştirilmiş Irkçılık" kavramlarını konuşuyoruz.

Hep gelmek istedin ama hep mi bir işin çıktı? Bu defa bahanen yok dönemin son ına bekliyoruz.

24 Aralık 2014 - Çarşamba | A2 103 | 16.00

Night Train To Lisbon | Dönemin Son Filmi | 25.12.2014



Güz Döneminin son PsikoFilm Günleri etkinliği !

İçerisinde bolca psikolojik ve felsefik öğeler barındıran
'Night Train To Lisbon' filmi

Etkinlik Linki


25 ARALIK PERŞEMBE Günü Saat: 16.00'da

Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi C Salonu'nda !

16 Aralık 2014 Salı

Ruhsal Travma | Uzm. Klinik Psk. Emre ALPAY | 23.12.2014


Uzman Klinik Psikolog Emre ALPAY'ın katılacağı 'Ruhsal Travma' konulu konferans;

23 ARALIK SALI Günü Saat: 15.30'da

Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi B Salonu'nda !

Etkinlik Sayfası
ETKİNLİĞİMİZ HERKESE AÇIK OLACAKTIR!

15 Aralık 2014 Pazartesi

PsiTart Günleri | Sosyal Psikoloji Deneyleri | 17.12.2014


PSİTART

PsiTart'ta bu hafta "Sosyal Psikoloji Deneyleri"ni tartışıyoruz.
İlgili materyali okuyup geliyoruz, ardından birlikte Sosyal Psikoloji Deneylerini izleyip tartışıyoruz.

17 Aralık Çarşamba | 16.00 | Gençlik Merkezi 

Yalan ve Yalan Söylemek Üzerine


Yalan ve yalan söylemek? Herkesçe ne kadar yanlış olsada başvurulan yol. Yalanın neden söylendiği, rengi olup olmadığı gibi bir çok soru işareti vardır ve bu soru işaretlerinden biri de yalan söyleyen kişinin yalan söyleyip söylemediğini anlayabilmektir. Dr. Paul Ekman; kendisi klinik psikoloji mezunu, 1948 yılından beri insanların yalan söyleyip söylemediği üzerine çalışıyor. Paul Ekman beden dilini bir ileri aşamaya taşımış ve insanların (yüz) mimiklerini okuma konusunda uzmanlaşmış. İlginçtir ki yüz ve mimiklerin yalan söyleme olasılığı beden dilinin yalan söyleme olasılığından daha az, şeytan ayrıntıda gizlidir lafı hayatın her alanında olduğu gibi burada da karşımıza çıkıyor.


Lie to Me (Bana Yalan Söyle) adlı dizide aktör Tim Roth tarafından canlandırılan Cal Lightman adlı karakter, genel hatlarıyla Paul Ekman'ın hayatı ve çalışmalarından esinlenerek yaratılmıştır.





Lie To Me dizisinde ki mimikler ve ifadeleri ele alırsak;










Bu ifadelerden sonra aşağıda ki resimler için siz tahmin yürütün. 





Derleyen
GİZEM UYMAZ


Kaynak: http://hakanmenguc.org/bana-yalan-soyle-lie-to-me/#.VI8JwVWEuGS

11 Aralık 2014 Perşembe

Temple Grandin | Otizm | 18.12.2014


PsikoFilm Günleri etkinliğimiz devam ediyor!

Psk.Özge ÜNAL'ın analizini yapacağı 'OTİZM' konulu 'Temple Grandin' filmi
18 ARALIK PERŞEMBE Günü Saat: 16.00'da
Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi C Salonu'nda !

Etkinlik Sayfası
PsikoFilm Günleri | Temple Grandin | Psk. Özge ÜNAL

Topluluğumuza üye olmak isteyenler için üye kayıt standımız açık olacaktır. Tüm üyelerimizi bekliyoruz.


10 Aralık 2014 Çarşamba

Empatinin Karşı Komşusu: Ötekileştirme




Empati ne kadar çok duyduğumuz , artık idealize etmeye başladığımız ‘Empatik ol sende canım biraz’ diyerek önümüze gelen herkese hap şeklinde pazarladığımız iletişim cambazı olmaya başlamış bir kavram.  
İnsanları birbirine yakıştıran, hatta grup yapan birbirlerine yönelik empati geliştirme kabiliyetidir. Ayrıca kişiliğimizdeki değişimler empati kurduklarımızın eliyle daha kolay gerçekleşir. Fazla empati küpüne zarar verir. 
Evet empati güzeldir, kullanışlıdır, verimlidir ama insana ait mekanizmalar empatiyle sınırlı kalmaz. Mesela empatinin bir de karşı komşusu vardır ki namı ‘ötekileştirme’dir. Empatiyle ortak tek özelliği aynı apartmanda oturmasıdır. İkisi de duygu apartmanındadır ama duyguya dokunma şekilleri farklıdır. Empati başkasının duygusunu damarlarımıza enjekte etmeye yararken ötekileştirmede başkasıyla aramıza koyduğumuz mesafeyle, ben o değilim duygusuyla ‘ben’in yaygarasını yapmaya,benliksel bir haz damıtmaya çalışırız.  
Empati enjektörlük yaparken ötekileştirme duvar örmeye yarar. İşi, değil karşı tarafı hissetmek, onunla kendini aynı odada hissetmemek için ‘öteki’ yapmaya yarayan tuğlaları birer birer dizmektir. Çünkü ötekileştirdiğiniz an sebep-sonuç ilişkisi kurma ihtiyacınız kaybolur. ‘Neden böyle yapıyor?’sorusunu anlamsız bulur,elinizde barkotlar etiketleme ve ötekileştirmeyi her şeyden daha kolay görürsünüz. Ötekileştirme ister bu düzeyde olsun ister daha hafif, girdiği toplumu psikolojik eksende moleküllerine varana kadar bölen, kategorize edip kendi dışındaki diğer bütün kategorilere tepeden bakan bir tür mikrobik hastalık gibidir. 

Siz Hangi Kaptan Alırdınız? 

İşte hepimiz bir ömür boyu bu çift yönlü markaj altında yaşarız. Morpheus’un uzattığı mavı ve kırmızı haplardan (empati-ötekileştirme) her an birini seçeriz. Filmde bunlardan biri sizi hayal dünyasına (Matrix dünyasına) bağlarken diğeri gerçeğe bağlıyordu. Yine öyle oluyor: 
Empati size gerçek dünyadan, gerçek duygulardan sesler fısıldarken ötekileştirme bir hayal dünyasına ,ötekilerle savaşıldığı matadorlar arenasına sizi davet eder. Herkes sectiği hapa göre bir duyguya ışınlanır. 
Empati kurduğu kişilerin neden-sonuç ilişkilerini anlayıp hayata bir an olsun onlar gibi bakarken ; ötekiledikleriyle arasına ördüğü duvarın ayaklarının altında yükseldiğini ve bu sayede de büyüdüğünü sanır. 
Ötekileştirmede kişi hayatı köşelerden ibaret bir altıgen,yedigen(kişiye göre bu sayı artar durur) geometrik harita şeklinde görür. 
Bütün toplumu bu 6-7 köşeye dağıtır. Kendisi ve kendi gibi düşünenleri de bir köşeye toplar. Ve hayatı bir ömür boyu sadece altıgen içindeki kendi açısından seyreder durur. Tuttuğu köşeyi ne kadar benimserse diğerlerini de o ölçüde kendine uzak tasarımlar. 
Hatta bir noktadan sonra değil diğer köşedekilerle empati kurmayı yavaş yavaş onları ‘insan’ gibi bile görmemeye başlar. 

Ya Ben Ya Hiç! 

Örneğin canlı bombalar. Onlar için diğer köşedekiler o kadar öteki olmuştur ki kendileriyle birlikte havaya uçanların insan olduğunu bile hissetmezler. Pimi çekmenin kolaylığı ötekileştirme’ye vasıl olmakla ilgilidir. 
Altıgenin diğer köşesindekileri artık eli, kolu olan ancak farklı bir canlı türü gibi görmeye başladıkları an her ley daha kolay olur.(Nitekim 11 Eylül’ün pilotu Atta’nın bekleme salonunda oynarken seyrettiği ve birazdan kendisiyle birlikte öleceğini , öldüreceğini bildiği çocuktan –kendisinin de baba kavramına yabancı olmamasına rağmen!- hiç mi hiç etkilenmemiş olması da bunun ifadesi.) 
Psikopat dediğimiz kişilik hastalığının temel özelliği empati kurma mekanizmasının sıfırıncı noktasını temsil etmeleri ve kendi dışındaki herkesi ‘öteki’ görmeleridir. Yani onlarda empati kurmak varoluşsal donanımlarıyla ilgili teknik bir özürdür. Psikopatoloji doğuştan getirilen bir rahatsızlıktır. 
Ama mesele sadece doğuştan getirilmez bu psikolojik rahatsızlıklar. Adım adım inşa da edilebilir. Ötekileştirme kültürünün benliğinize verdiği dayanılmaz haz da sizin diğer tarafı öyle bir itmenize sebep olur ki psikopatolojiyle aranızda sadece ince bir çizgi kalır. 
İdeolojik kamplaşmalar, ten rengine göre sınıfsal ayrımlar, başının üstündekine göre grup kimlikleri kurmalar  kendi kolonisini ilan edip diğerlerine savaş açmalar, kafatasçı milliyetçilik yapısı asında bu patolojinin(hastalık) sosyal ve artık normal kılığına girmiş versiyonlarıdır. Ötekileştirmenin dayanılmaz hafifliği içinde benliksel yoga yapanlar varlıklarını bu reddettiklerinin üzerine kurmuştur. 
‘Nesin sen?’ diye sorarsanız önce ne olmadıklarını tarif ederler. Bu sayede hem kinlerini ötekileştirme adındaki vakumla boşaltmış hem de benlikleri üzerinde bir kağıttan kale yapmışlardır. Ötekiyle araya örülen her duvarla kendine bir odacık yapılmış ve derin bir benliksel haz damıtılmıştır, görev tamamdır. 

Ve Bir Gün Bir Şey Olur! 

Bir gün ötekileştirdiklerinizle seyahat yaparken otobüsün lastiği patlar. Beraberce yolda kalırsınız. Beraberce sıkıntı çeker, beraberce geç kalırsınız. Yaşadığınız bir tek ortaklık, onu bir an için anlamanızı sağlar. Bir an o siz gibi, siz o gibi olmuşsunuzdur. Kazayla da olsa empati gerçekleşmiştir. Bir an için ezber bozulmuş, empati kültürü başlamıştır. Birbirinizi o an iyi anlarsınız ve bu anlama bir anda kalıpların dışına davet eder sizi. Patlayan lastiğin mecburi ‘empati istikameti’ başka empati fırsatlarını da keşfetme yolculuğuna dönüşür. Ve bir zaman sonra anlarsınız ki aslında bir ezberin, iki ayrı söylemin bilinçdışı aktörü olmuşsunuz o zamana kadar. Nefretiniz sempatiye, ben bilirim’ciliğiniz empatiye doğru ton değiştirir. Ve insan olma paydasında birleşmenin huzuruna doğru tamir olmuş lastikler ve ‘empatik düşünme’ yapısıyla yepyeni duraklara doğru yol almaya başlarsınız. Tabii eğer geç kalınmamışsa. 

                                                          (Alıntıdır) 
                                                  Popüler Psikoloji Yazıları  
                                                  Uzman Psikolog Erhan Özden 
                                                                         
                                                                          Derleyen 
                                                                         FATMA ADALET ŞAHİN 

7 Aralık 2014 Pazar

PsiTart Günleri | Hayvanlarda Bilinç ve Öznel Deneyim | 10.12.2014




Bu hafta tartışma konumuz 'Hayvanlarda Bilinç ve Öznel Deneyim.'. ''Inside Animal Minds'' belegeselini izleyip geliyoruz. Ardından haftanın konuğu Psikolog Sami ÇOKSAN ile Hayvanlarda Bilinç ve Öznel Deneyim'i tartışıyoruz.


10 Aralık Çarşamba | 16.00 | Gençlik Merkezi

* Ayrıca kendiniz de okuma yapabilirsiniz. Okuduğunuz kaynakları sınıf gruplarında paylaşarak daha çok kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

Mockingbird Don't Sing | Çocuk Gelişiminde Ailenin Rolü | 11.12.2014



PsikoFilm Günleri etkinliğimiz devam ediyor!

Uzm. Psk. Gamze ER'in analizini yapacağı
"Çocuk Gelişiminde Alinenin Rolü" konulu
"Mockingbird Don't Sing" filmi

11 ARALIK PERŞEMBE Günü Saat: 16.00'da
Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi C Salonu'nda !


Topluluğumuza üye olmak isteyenler için üye kayıt standımız açık olacaktır. 

Tüm üyelerimizi bekliyoruz!

2 Aralık 2014 Salı

Kendilik Bozuklukları Üzerine Söyleşi | Psikolog - Psikoterapist Ümit ERTEM | 08.12.2014



Psikolog - Psikoterapist Ümit ERTEM'in katılacağı
"Kendilik Bozuklukları Üzerine Söyleşi" etkinliği

8 ARALIK PAZARTESİ Günü Saat: 15.00'da
Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi C Salonu'nda !

Etkinlik Linki

ETKİNLİĞİMİZ HERKESE AÇIK OLACAKTIR!

1 Aralık 2014 Pazartesi

PsiTart Günleri | Yalan ve Yalan Söylemek | 02.12.2014


"Eğer homosapiensen, yalancısın."

Bu haftaki tartışma konumuz, yalan!
İlgili makaleyi okuyup geliyoruz, ardından Lie To Me dizisinin bir bölümünü izliyoruz ve tartışıyoruz!

2 Aralık Salı | 15.30 | Gençlik Merkezi



Sınırsızlar Kulübü | AIDS| 04.12.2014



PsikoFilm Günleri etkinliğimiz devam ediyor!
1 Aralık Dünya Aids Günü dolayısıyla gösterimi yapılacak olan AIDS konulu Sınırsızlar Kulübü filmi
4 ARALIK PERŞEMBE Günü Saat: 16.00'da
Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi C Salonu'nda !




Etkinlik Linki

Topluluğumuza üye olmak isteyenler için üye kayıt standımız açık olacaktır. Tüm üyelerimizi bekliyoruz.

24 Kasım 2014 Pazartesi

Ülke Futbolu Hakkında Keyifli Bir Söyleşi | Rıza Çalımbay | 27.11.2014


Mersin İdman Yurdu Teknik Direktörü Rıza Çalımbay ile
Ülke Futbolu Hakkında Keyifli Bir Söyleşi

Tüm spor severleri bekliyoruz.

Etkinlik Linki
https://www.facebook.com/events/363639367151025

27 Kasım 2014 Perşembe | Saat: 15.00

Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi A Salonu


23 Kasım 2014 Pazar

Meslek Tanıtımı Konferansları





PsikoFilm Günleri




















14 Kasım 2014 Cuma

Bilime Yapılan Son Saldırılar | Prof. Dr. Adnan ERKUŞ













 
Favorites Alerts Messages Comments Analytics Reading List